> [!Question] Soru > Tanrı’yla ilişkimiz üzerine birlikte konuşabilmek ve birbirimizin deneyimlerinden faydalanmak mümkün olabilir diye düşünüyorum. Kendi adıma O’nun varlığıyla harmanlanmış ve O’na daha yakın olduğum bir hayat sürmek istiyorum. Bazen O’nu kaybediyor bazense O’nu bulduğumu zannedip kendimi yitiriyorum. > > Ben şu sorulara varıyorum: > > - O’nunla sağlıklı bir yakınlıkta daimi olarak kalabilmek nasıl mümkün? > - O’ndan öğrenerek ilerlemeyi nasıl başarabilirim? > - Düzenli meditasyon yapmak veya ibadet etmek bu birlikteliğe vesile olur mu? > - Tekdüze şekilde ilerlemeyen Tanrı’yla Sohbetin yeni yollarını nasıl öğrenebilirim? > > Benim sorularım şimdilik bunlar. Sizin sorularınız ve cevaplarınızla konunun ilerlemesini çok isterim. Dilerim bu uçsuz bucaksız alanda birbirimize temas ederek daha sağlam, tutarlı ve dengeli yol alabiliriz. Bence Tanrı ile ilgili bilinçaltında birikmiş taşıdığımız duygularımızı zaman zaman ele alıp temizleyip dönüştürmek uzun vadede çok geri dönüşü olacak bir yatırım olur çünkü bazen tam odaklanamıyoruz; enerjimiz/dikkatimiz yetersiz kaldığı zaman Tanrı ile iletişim kurmaktansa içimizdeki Tanrı tanım ve deneyimine göre biçimlenmiş bir figürle / figment ile organik olmayan bir iletişim olabiliyor. Bunun da bilinçaltındaki diğer bütün figürler gibi çokça kaynağı olabilir ve Tanrı ile kurmak istediğimiz ilişkinin arasına girebilir. Olası kaynaklar - Geçmiş Yaşamlar - Aile Soy Ağacı - Kollektif Bilinç - Empati Yaptığımız Kişiler Aile soy ağacımızda özellikle dinimiz ne olursa olsun soy tarihinde çok çok eskilere gittiğimizde hepimizin soyu ilkel insanlara uzanıyor ve çokça kez din değiştirmiş oluyoruz. Bu esnada atalarda çokça çözülmemiş unutulmuş pagan Tanrıları, panteizm, aracı İlahi figürler veya animizm kalıntıları olabiliyor. Dünya'da prehistorik dönemin uzunluğu ile İslam veya güncel dinlerin tarihini kıyasladığımızda arada çok büyük bir uzunluk farkı var. Buraya bence dikkat etmek çok yerinde olur. Bu aynı zamanda geçmiş yaşamlarımız için de geçerlidir. Beşer olarak doğduğumuz her yaşam farklı bir kültür, din ve mezhepte doğmuş ve büyümüş olabilir, inançlarını benimsemiş ya da isyan etmiş olabiliriz. Kapsamlı regresyon yapmaya her zaman gerek yoktur böyle durumlarda daha ziyade uygun bir meditatif trans halinle Tanrı ile diyaloga geçerek, olasılıkları düşünüp, "Böyle olasılıklar varsa kaldırılmasını ve durumun iyileştirilmesini talep ediyorum" diye bu konuda işlemleri başlatabilirsin. Bu ihtimal var mı diye bilinçaltına sorsan kendi dilinde yine bir cevap alırsın, oradaysa oradadır, zaten bu bilgiyle aranda mesafe yok. Sonuçta bazı şeyler belli aile soyağacın hangi coğrafyada ise. Biraz Anadolu, Balkan, Mezopotamya tarihi biliyorsan sadece o tarihi dönemleri ve kültürleri ve inançları imgeleyerek bunların bendeki karşılığının iyileşmesine niyet ediyorum diyerek de gayet ilerleyebilirsin. Sen Tanrı'yı o an kaybetmişsin izlenimi alsan da O seni kaybetmez. > [!Akasha] Yorum > Bu sorular benim de aklımdaydı, Tanrı ile iletişimimi geliştireyim dediğimde bildik ve çok verimli olmayan bir modele takılabiliyor, çarenin sadece konuşmak değil dinlemeyi öğrenmek, onun için sezgileri açmak olduğunu düşünmüştüm. > > Bir yandan da zaten muhabbet halinde olduğumuzdan engelleri kaldırınca kendiliğinden gelişeceğini fark ettim şu an Aslında [[Sifahane.live/İçsel Yaşam/Genel Bilgiler/Yanılsamalar/Şaşaa|şaşaalar]], yani duygusal illüzyonlar konusu çok stratejik bir konudur. Burada [[Sifahane.live/İçsel Yaşam/Genel Bilgiler/Yanılsamalar/Şaşaa#Kompozit Işık Çalışması|Kompozit Işık Çalışmaları]] başlığındaki uygulama Tanrı ile aramızdaki duygusal illüzyonları çözmeye ve muhabbetimizi arttırmaya yarar. İbadet, Meditasyon / Tefekkür daima bu birlikteliğe vesile olur. Ancak bunu yaparken içinde bulunduğumuz hal önemli. Bazen sessiz kalmak ve dinlemek en iyisidir. Çok iyi bir dinleyiciysen İlahi Muhabbet daha akışkan ve huzurlu olur. Benim özellikle önemsediğim burada doğru yaklaşım izlemek ve uygun bir bilinç haline girdikten sonra bu muhabbete kalkışmak. Bu yüzden durumu dallandırıp aşamalandırmakta fayda var. - Tanrı ile doğrudan muhabbetimizde ilk önce kendi içimizdeki içsel engelleri kaldırmamız gerekir. - Tanrı ile muhabbetimizde önemli olan yapıların sağaltımı ve melekelerin işlevselleşmesi. ## İnanç Engelleri Tanrı ile muhabbet etmemizi engelleyen veya bir şekilde O'nun huzurunda huzursuz hissetmemize sebep olan çeşitli inançların kaldırıp iptal edilerek yerine olumlamalar ile daha teşvik edici ve imkan sağlayıcı inançlar yerleştirmek. ``` Örnekler - Koca evrende o kadar ruh varken Tanrı beni niye dinlesin? >> + Tanrı daima yarattığının dostudur ve rehberidir. + Her yaratılmışın O'nunla muhabbet hakkı vardır. + O'nun bilinci herkes ile aynı anda muhabbet etmeye yeterlidir. + O insana ruhundan üflemiştir. Bu daimi bir bağdır. Bu sayede vekiliyizdir. Bu O'nunla hep birlikte olduğumuzun garantisidir. - Ben peygamber miyim ki Tanrı ile muhabbet edeyim? >> + Peygamber herkesi muhabbete katmak için görevlidir. - Tanrı'dan bana tebliğ gelse bunu bedenim kaldıramaz. >> - Tanrı'nın dediklerini anlayamam. >> + Yaradan yarattığının durumunu en iyi bilendir. + Tanrı her kula anlayacağı ve kaldırabileceği tebliği verir. + Hemen anlayamayacağımız konularda O'nun nuru bilincimizi ve zihnimizi önce hazırlar sonra ilham gelir. - Yargılanmaya veya cezalandırılmaya yönelik korku inançları. + Tanrı en adil yargıçtır ve O'nun yargısı onurlandırıcıdır. + Tanrı Rabb ismi gereği, terbiye eden ve öğretendir. Yargı ve eleştiri yaptığında sorunlarımı kusurlarımı ve günahlarımı düzeltmem için elbet bana yol gösterir ve ihtiyaç duyduğum kaynakları muradımız için karşılar. + Tanrı'nın yargısı muradımızın parçasıdır. O'nun sözüne ve ("Nurumu tamamlayacağım") sözünde durmasına izin veriyorum. ``` Bu inançlarda sadece düşünceleri iptal edip kaldırmıyoruz, aynı zamanda yerine doğrularını koyarken inançlarla ilişkili olan duygusal ve dürtüsel yüklerin de çözülmesi sürecine şahit olmamız gerekir. Bunu yaparken uygun bir Alfa veya Theta trans halinde olmamız bilinçaltımızdaki değişimlere izin verip gözlemleyebilmemiz için önemlidir. ## Alan ve Zaman Ayırmak İç Dünyamız çok kalabalıksa, hayatımız sürekli insanlar, olaylar ve uğraşlar ile doluysa ve önceliklerimiz sürekli kendilerini vurguluyorsa Tanrı ile muhabbet çabamız kısır kalabilir. Kendinizle bir anlaşma yaparak her gün, hafta, ay ve yıllık periyotlarda Tanrı'ya belli bir süre ayırmak bilinçaltınızın O'nun vakti geldiğinde tam olarak odaklanabilmesini sağlar. Zamanınızın bir kısmını O'na ayırıp davet ederseniz muhakkak dostluğuyla gelir. Bu ibadetlerin de temel mantığında vardır. İbadetlerin temel mantıklarından biri de öncesinde hazırlık (ör. namaz öncesi abdest, seccade serme ve niyet) yapılmasıdır. İbadetlerin çoğuna baktığınızda buna paldır küldür başlanmadığını görürsünüz. Bunun çokça sebebi vardır ama bizim için en önemlilerinden biri zihnimizin hazırlanmasıdır. Burada özellikle alışkanlık edinmenin gücü vardır. O'nunla muhabbetiniz için ayrı bir defter tutmanız veya bilgisayar/telefonunuzda not almanız bilinçaltınızın yeterince alan açarak öncelik vermesine çok yardımcı olur. ## İçsel Alemimizin Kültivasyonu Eğer zihnimizde sessizlik yoksa, soyut duyularımız meşgul haldedir. Nefes çalışmalarıyla iç Dünyamızı ve sinir sistemimizi kültive ederek Tanrı'yı dinlemek için önemli olan sessizlik erdemini kazanabiliriz. Tanrı O'na yönelttiğimiz her şeyi duyar (es-Semi) ve halimizi görerek (el-Basir) icabet eder (el-Mucib) ancak biz O'nu duymak için içimizde sessizlik (es-Selam) sağlamamız icap eder. ## Ebedi Benliğimiz Varlığımızın bir yönü var ki daima Tanrı ile birliktedir. O'nunla doğrudan muhabbet edebilmemiz için de bu yönümüzün farkında olmamız temel teşkil eder. Meditasyon çalışmalarımızda bu yönümüze ulaşmayı öğrenirsek muhabbetimiz akıcı hale gelir. ## Esma ül'Hüsna ve İlahi İsimler Hem bireysel hem de toplumsal bilinçdışı için Tanrı çokça anlam taşır. Bu yönüyle Tanrı ile doğrudan "ey Tanrı" veya "ya Allah" diyerek muhabbete girmeye çalıştığımızda bilinçdışı bocalama eğilimi gösterir. Bu yönüyle O'nunla belli başlı konularla ilgili muhabbet ederken konularla en ilgili isimlerinden seçim yapmamız muhabbetimizi daha konsantre ve verimli hale getirecektir. Esma ül'Hüsna bizim Allah ile kavuştuğumuz kesiştiğimiz alanlardan biridir. Esma'nın her biri içimizde ya potansiyel olarak mevcuttur, ya uyanmıştır ya da hakimiyet kazanmışızdır. Bunun sebebi yaratılış esnasında İnsan'a İlahi Ruhun üflenmesindendir. Esma'ül Hüsna ruhsal anatomimizin bir parçası olduğu gibi aynı zamanda İlahi Muhabbet için de yol haritası olarak görülebilir. Başlangıçta "Allah" ismini bir ülkeye, diğer isimlerin her birini ise yaşamla ve sırlarla dolu şehirler gibi görmek yol almanızı sağlayabilir.. Ancak el-Ehad veya el-Alim gibi bazı isimler diğer isimleri çeşitli şekilde birleştirir, içini doldurur ve ilişkiler kurar. Bu durumda bazı isimler de İlahi Devletin yasaları, organları ve bakanlıkları gibi görülebilir. Ayrıca bir kısım isimler de birbirleriyle yakın veya karşıt ilişkiler kurar. Özellikle değişim için kaynak ve rehberlik ihtiyacınız olan durumlarda bu İsimleri birlikte zikretmek yolu bütünüyle görmenizi sağlar. İsimlerdeki Karşıtlıkları ve İlişkileri görmeme durumu hedef adresi bilip, mevcut konumu bilmeme durumu oluşturur. Bilinçdışı bu durumda bocalar ve yolu göremez, göremediği yolda da ilerleyemez yani değişim bir arzu veya ihtimalden ibaret kalır. Karşıt isimler gerçeklikle ideali bağlayabilmemiz İlişkili isimler ise dönüşüm/değişim yolunda uygun araç ve kaynaklara sahip olmamızı veya şartların sağlanması içindir.. ``` Batın > Basir + Semi + Alim + Hasib + Hakk ... > Zahir ``` Çok yapılan bir yanlış anlama "el-Mani", "el-Kahhar", "el-Celil", "el-Müntakim" veya "el-Müzill" gibi isimlerin zikri üzerinedir. Bunlar beddua etmek için kullanılan isimler değildir. Daha ziyade bu İsimler içinde bulunduğumuz durumlardaki engelleri, acıları, zorlukları, çatışmaları veya acizlikleri anlayarak aşabilmemiz içindir. Böylece tekamül sürecimizdeki zorluk ve olumsuzlukları aşarken muhakkak başvurmamız gerekir. ``` Aziz olmak isteyen sadece "el-Aziz" ve "el-Müizz" zikrederse yolun başını kaçırır çünkü yola hep şimdi ve burada Gafil, Cahil, Zelil ve Aciz olduğumuz yerden başlarız. Eğer İzzete yöneliyorsak ilk başlayacağımız nokta "el-Müzill" İsmidir. Tövbe için de sadece Ğaffur, Halim ve Ğaffar zikirleri yeterli olmayabilir. Müntakim, Hakim ve Hasib isimlerinin önemli rolleri vardır. ``` Böylece bu isimler gerçek konum ve halimizle gelecekteki ideal veya daha olumlu halimiz arasındaki köprüyü kurar ve şimdiden yola çıkmamızı sağlar.